Hasanağa Şehit Piyade Er Kadir Çavuşoğlu Kütüphanesi

Kitapi Kütüphanemizde...

---

Evvelden beri kütüphanelere ilgim vardı. Askerliğimi yaptığım Beykoz’daki birliğimde de küçük bir kütüphaneden sorumluydum. İlk görev yerim olan Özpınar Ortaokulu’ndaki küçük ama içinde epeyce fazla kitap olan kütüphaneyi de vaktiyle elden geçirmek istemiştim. Çocuklarla beraber biraz derleyip toplayabilmiştik. O zamanlarda yazılımcı kuzenimden kütüphaneyi nasıl daha cazip hale getirebiliriz diye yardım istemiştim. Köy şartlarına uygun, güzel bazı planlarımız vardı ama bunları uygulayacak vakit olmadan Bursa’ya tayin oldum.

Bursa'da Şehit Piyade Er Kadir Çavuşoğlu Ortaokulunda iki yılımız doldu. Okulumuzda genişçe bir kütüphanemiz var. İçerisinde de hatırı sayılır denebilecek kadar kitap… Fakat ilk başlarda öğrencilerimiz orayı gerektiği kadar kullanmıyor, kütüphane genellikle boş oluyordu.

Sağolsun Yasemin Hocamız kütüphanedeki kitapları elden geçirdi. Bu bir adım oldu bizim için. Sadık Hocamız perdelere resimler çizerek kütüphaneye farklı bir hava kattı. Ben de öğrencileri kütüphaneye çekebilmek için kimlik kartı hazırlattım, çocukları kütüphanemize üye yaptım.

Ayrıca Tüyap Kitap Fuarı’ndan öğrencilerimizin seveceği türden birçok kitap aldık. Kütüphanede bir canlanma oldu. Öğrencilerimiz artık teneffüslerde kimlik kartlarıyla gelip kitap almaya başladı. Ödünç verme, geri alma işlemleri için gönüllü öğrencilerimizden oluşan bir liste hazırladık. Öğrencilerimiz günün belirli zamanları orada duruyor ve deftere kayıt almaya çalışıyordu. Ben de zaman buldukça onları kontrol ediyor, destek oluyordum.  

Kitap takibinde zorlanan gönüllü öğrencilerimiz deftere kayıt alırken sık sık derslerine geç kalıyordu. Zamanında kitap getirmeyen öğrencileri tespit etmek gün geçtikçe zorlaşıyordu. Bu şekilde eğitim öğretim yılının sonuna geldik.

Bütün bu sıkıntıları katlanır kılan çocukların okuma aşkıydı. İmkan ve sunumun değer kazandığını düşünmeye başlamıştım. Bu çocukları kitaplarla daha kolay nasıl buluşturabiliriz diye planlar yapıyordum. Kuzenimle bir gün telefonda konuşurken bu konudan bahsettim. Meğer o da tam da o günlerde misafir olarak bulunduğu Gönen’deki il kütüphanesinde bir kitap araştırmak istemiş, kütüphanenin yazılım yetersizliğini görünce bazı planlar içine girmiş. Kuzenim “bana güzel bir sebep verirsen bu işe başlayabiliriz?” deyince beraber çalışmaya karar verip “bütün okulların internet üzerinden kolayca kullanabileceği, kurulum gerektirmeyen, sosyal bir kütüphane otomasyonu” yazma işine giriştik.

Projemizin ismi olarak “Kitapi” de karar kıldık. Kulağa hoş geliyor ve söylemesi oldukça kolay. Kütüphanedeki kağıt kalem olayını ortadan kaldıracak olan Kitapi, zamandan tasarruf ettirecek ve sağlayacağı yeniliklerle ve sosyal imkanlarla daha çok öğrenciyi kütüphaneye çekecek.

Mesela her üye ve kitap kare kod (QR Code) ile sistemde kayıtlı olacak. Eserlerdeki ve üye kartlarındaki QR etiketleri ile kayıt arama zahmeti ortadan kalkacak. Kim ne kadar kitap okumuş, en çok hangi kitap okunmuş, hangi kitaplar zamanında teslim edilmemiş gibi işimizi kolaylaştıracak pek çok bilgiye saniyeler içerisinde erişilebilecek.

Kitapi’nin çerçevesini çizdikten sonra kuzenim sisteme daha burada söylemediğim birçok yenilik ekledi. Heyecanlanmıştım. Eğer Kitapi’yi oluşturabilirsek, kendi kütüphanemiz başta olmak üzere bir farkındalık yaratmış olacak ve kitap-çocuk bağını daha da güçlendirecektik.

Okul müdürümüz Tülay Hanım’a bu projeden bahsettim. Sağolsun destek oldu ve Kitapi projesinin pilot okulu olarak hemen kolları sıvadık. Okullar daha kapanmadan kuzenim ve çalıştığı işyerindeki gönüllü arkadaşları Kitapi’yi elle tutulur bir hale getirdi. Hatta firma olarak tüm alt yapı hizmetlerini karşıladılar.

Yaptığımız iş bölümüne binean onlar işin yazılım kısmına bakarken ben de kütüphanemizdeki işlerle ilgilendim. 1500’ü aşkın kitabı sütunlara göre yeniden düzenledim. Kütüphanemizdeki tüm sütunları alfabetik olarak bir harfle ayırdım. Kitapi’ yi ilk kulanacak olan okul olduğumuzdan kitapların tek tek künye bilgilerini girmem gerekiyordu. Toplu kitap datası alabilmek için bazı kütüphanelerden ve yayınevlerinden ricada bulunduysak da  kimse oralı olmadı. Varacağımız noktayı düşünerek heyecanla devam ettim. Kitapi, sisteme kitap eklendikçe bir sonraki kullanıcının işini kolaylaştıracak şekilde tasarlandı. Yani biz bir kitap eklediğimizde başka bir kütüphane o kitabı kütüphanesine kaydetmek istediğinde bütün bilgiler önüne hazır olarak gelecek. Ne kadar çok kütüphane olursa kitap bulmak, kaydetmek o kadar kolay olacak.

Kitapi henüz geliştirilmekte olan bir sistem olduğu için gözüme çarpan eksik veya değişmesi gereken yerleri Github isimli proje geliştirme platformu üzerinden geliştiricilerle paylaştım. Kuzenim ve arkadaşları orada yazılanlardan yola çıkarak Kitapi’yi ilerletiyorlardı.

Seminer dönemimde kütüphanemize yardım eden Kadir Hocamız sayesinde D sütununa kadar gelebildik. Her sütunda 4 raf bulunduğundan yarıya dahi gelememiştik. Ama içimizde güzel birşeyler yapmanın huzuru vardı. Ve ortak paydamız sadece çocuklar…

Sene başı seminer döneminde geri kalan kısmını tamamlamak ümidiyle yaz tatilini geçirmek üzere Rize’ye doğru yola koyulduk. Yazın müdürümüzün görevlendirmesiyle okul memurlarımızdan Burak Bey sağolsun kalan kitapların büyük bir kısmını sisteme kaydetti. Böylece Kitapi kurulum aşamasında internetten taranıp kaydedilen kitaplarla birlikte yaklaşık 2300 eserle ilk adımlarını atmaya başladı..